Tüm dünyaya meydan okuyarak var olma mücadelesi verdiğimiz ve şanlı tarihimizin destansı zaferlerinden biri olan Çanakkale Zaferi'nin 109. yılını gururla kutlarken bu vatan uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyoruz. Bizler, Anadolu’nun her bir yerinden şehadet şerbetini içmek üzere cepheye koşan, birlik ve beraberliğimizin ne kadar sağlam temellere dayandığını tüm dünyaya gösteren kahramanlarımızın izinden yürüyor; Türk Milleti’nin azminin, vatan aşkının, bayrak sevgisinin, hür ve bağımsız yaşama kararlılığının önünde hiçbir gücün duramayacağını dün olduğu gibi bugün de tüm dünyaya haykırıyoruz.

Böylesine büyük bir zaferi gerçekleştiren bir milletin mensupları olmanın haklı gururunu yaşarken aldığımız her nefesi, bastığımız her karış toprağı ve üzerimizde dalgalanan ay yıldızlı al bayrağımızın varlığını aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize borçlu olduğumuzu unutmayacağız. Üzerinde yaşadığımız topraklar; vatan, bayrak ve millet sevgisiyle şehadet ve gazilik mertebesine yükselen, ismi bilinen bilinmeyen tüm kahramanlarımızın bugünkü nesillere armağanı ve ebediyete kadar koruyacağımız yegâne varlığımızdır.  

Çanakkale Zaferi, “Âsım’ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek” ifadesi ile Mehmet Akif’in kelamına yansıyan, insana ışıksal bir kudret veren yüksek bir ruh ile kazanılmıştır. Bu duygu ve düşüncelerle Çanakkale Zaferi’nin 109. yıldönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitleri Anma Günü münasebetiyle bu toprakları bize mukaddes bir vatan olarak emanet eden, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi ve vatanını canından aziz bilen tüm şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz.